…………. Ancak bilimde seçmecilik, aynı zamanda “görelilik” sorununu da gündeme getirir. Bilim adamının kendisine “göre” önemli olan olgulara yönelmesi, onun olgulara kendi ilgi ve perspektifi doğrultusunda eğilmesi, olgular yığını içerisinden hep kendi öneri, hipotez veya kuramlarını destekleyenlerini ayıklaması ve sonuçta bilimde aynı konu veya gerçeklik alanı için birden fazla kuramın ortaya atılması, bilimde göreliliğin zaten hep var olduğu gibi bir sonuca bizi götürtebilir. Rickert, seçmeciliğin özellikle kültür bilimlerinde göreliliğe yol açmasının kaçınılmazlığı üzerinde durmuş ve bu göreliliği aşmak üzere, tüm kültür bilimlerinin genelgeçer bir değerler sistemi altında çalışması önerisinde bulunmuştu. Dilthey ise bu göreliliğin aşılamayacağını, özellikle tarih biliminde, geçmişin hep bu günün ışığı altında göreli olarak yorumlanageldiğini belirtmişti.
Doğan Özlem
“Max Weber’de Bilim ve Sosyoloji”
Küreyel yay. 99 s.92
Yorumlar
Yorum Gönder